1940 senesinden sonra neoliberalizm adında bir ekonomik sistem ortaya çıkmıştır. Bu ideoloji geçmiş zamanlarda “parasalcılık” olarak da anılmaktaydı. Neoliberalizm devletlerin ekonomisi ile igilenir ve büyük çoğunlukla serbest piyasa konusunun üstünde durur. Bütün ideolojilerin olduğu gibi neoliberalizmin de hem savunucuları hem de eleştirenleri mevcuttur. Siz de neoliberalizm konusuna daha hakim olmak istiyorsanız bilmeniz gerekenler bu yazıda sizlerle…
Neoliberalizm Kavramı
Neoliberalizm kavramının altında yatan düşüncelerle düzenlenmiş bir ekonomik sistemde özel sektörün bütün piyasalarda öncü olmasını sağlamak hedeflenir. Bu ideoloji özel sektörü öne çıkarmak istemekle kalmaz, aynı zamanda kamu alanının da fazla ilerlemesine engel olmaya çalışır. Bunun sebebi ise kamu sektöründen elde edilen kar oranının artmasının özel sektörün seçeneklerini daraltmasına sebep olacak olmasıdır.
Neoliberalizm ideolojisini benimseyen ekonomistler de tıpkı kapitalistler gibi ekonomiye serbest piyasaların hakim olması gerektiğini savunur. Bu bağlamda ekonomik bütün faaliyetlerin kamu sektöründense özel sektör tarafından yönetilmesini sağlayabilmek hedeflenir. Böylece devlet tarafından idare edilmesi gereken işletmelerinin tamamının da özelleşmesi gerekir. Araştırmacılara göre neoliberal ideoloji ile yürütülen pek çok ülkede negatif etkiler ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Halk arasında gelir ve servet eşitsizliği oluşmaya başlamıştır.
- Enflasyon hızla yükselse de çalışanların maaşları o kadar hızlı artmamıştır.
- Bu ideolojiyi benimseye devletlerin ekonomilerinde sıkıntılar meydana gelmiştir.
Neoliberalizm Nasıl Ortaya Çıktı?
Neoliberalizm kavramının ortaya çıkmasından önce yalnızca liberalizm vardı. Ancak Amerika, İngiltere ve Fransa gibi pek çok ülkenin ekonomik durumunda sıkıntılar meydana gelmeye ve bankalar zarar etmeye başladı. Bu nedenle o zamanlarda yaşayan pek çok ekonomi uzmanı liberalizmin tek başına yeterli olmayacağına kanaat getirdi. Ve böylece neoliberalizmin ortaya çıkmasını sağlayacak fikirler üretmeye başladılar.
Klasik liberalim ideolojisi neoliberalizmden farklı olarak sosyal konular ve politika hakkında da görüşlere sahiptir. Ancak dönemin şartlarından dolayı neoliberalizmin kapsamında yalnızca ekonomik yönetim yer almaktadır. Bu ideoloji ile iktisat alanlarında özgürlük sağlamak, merkezi planlamaları önlemek hedeflenir. Özel sektörün içerisinde yer alan şirket ve işletmelere en büyük ekonomik rahatlığı sağlayan ideoloji neoliberalizm olarak bilinmektedir.
Türkiye’de Neoliberalizm
Türkiye neoliberalizm adlı ideoloji ile ilk kez 1983 senesinde karşı karşıya geldi. Dönemin cumhurbaşkanı olan Turgut Özal bu dönemde Boğaziçi Köprüsü’nün gelirlerini satacağını dile getirdi. Her ne kadar bu uygulama o zaman gerçekleştirilemese de Türkiye devlet kurumlarının özelleştirilmesi ile tanışmış oldu.
2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesi ile neoliberalizm alanındaki faaliyetler giderek artmaya başladı. Neoliberal faaliyetlerin ve dolayısıla devlet kurumlarının özelleştirilmesindeki bu hızlı artışın sebebi AKP’nin liberal görüşe sahip bir siyasi parti olması değildi. Avrupa Birliği’ne girebilmek için uygulanan bir strateji olarak devlet kurumlarının satılmaya başlanması Türkiye’de neoliberalizmin ivme kazanmasına sebep oldu. Bu bağlamda diğer bütün ülkeler ekonomi yönetiminde neoliberalizmden uzaklaşırken, Türkiye bu uygulamaları ön plana çıkaran bir ülke olarak tanındı.