Anksiyete günümüzde en çok rastlanan psikolojik problemlerin başında geliyor. Anksiyete bozukluğu mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Anksiyete bozukluğu kişilerin yaşam kalitesini ciddi oranda düşürür. Günümüzde anksiyete bozukluğunun tedavisi bulunmaktadır. Anksiyete bozukluğunun bir diğer adı da kaygı bozukluğudur. Kaygı bozukluğu psikiyatri kliniklerinde tedavi edilebilen bir problemdir. Ancak maalesef günümüzde kaygı bozukluğunun %100 tedavisi bulunmuyor.
Anksiyete bozukluğuna sahip olan kişilerde sürekli bir korku durumu gözlemlenir. Korku durumunun verdiği endişede sürekli gözlemlenen davranışlardandır. Kaygı bozukluğu tedavisinde psikiyatrik ilaçlar oldukça etkili rol oynar. İlaç tedavisi ve terapi seanslarıyla kaygı bozukluğu ciddi oranda tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Kaygı bozukluğu olan bireylerde sürekli olumsuzluk havası hakimdir.
Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Anksiyete bozukluğunun tedavisinde günümüzde gelişmiş tıp yöntemleri kullanılıyor. Tedavi sırasında kişiye psikiyatrik ilaçlar verilir. Bu ilaçlar serotinin geri alımını sağlayan ilaçlardır. Böylelikle kişinin mutluluk hormonunda ciddi seviyelerde artışlar olur. Kaygı bozukluğu genellikle beyindeki serotinin eksikliğine bağlı olarak gerçekleşen bir problemdir. Böylelikle psikiyatri bilimi bu süreçte serotinin hormonunu artıracak ilaçlarla hastalığı tedavi etmektedirler.
Anksiyete bozukluğunda psikolog terapileri de oldukça önemli rol oynar. Psikolojik seanslarla kişilerin kaygı derecesi azaltılır. Böylelikle kişiye daha gerçekçi bir karakteristik özellik katılır. Psikolojik terapiler eşliğinde EMDR terapisi ve BDT terapisi kaygı bozukluğu tedavisinde en sık kullanılan terapilerin başında geliyor.
Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Kaygı bozukluğunun günümüzde birçok belirtisi gözlemlenebilir durumdadır. Kaygı bozukluğuna sahip olan kişilerde sürekli bir endişe hali hakim durumdadır. Aynı zamanda bu tarz kişilerde sürekli korku hali vardır. Sosyal becerileri zayıftır. Toplu ortamlara girmekten çekinirler. Aynı zamanda öz güvenleri de oldukça düşük seviyelerdedir. Sürekli yetersizlik duygusu hakimdir.
Kaygı bozukluğu olan kişilerde depresyonda görülür. Kişi sürekli yalnız kalmak ister. Sürekli düşüncelere dalar ve düşüncelerinle konuşur. Böylelikle bir süre sonra kişi için hayat çekilmez bir hal alır. Kişinin yaşam kalitesi gitgide düşer. Kaygı bozukluğuna sahip bireyler her zaman en kötü senaryoyu düşünür. Başlarına kötü bir olay gelmeden %100 gelecekmiş gibi önlemler almaya çalışırlar. Böylelikle ilerleyen zamanlarda hasta olurlar.