Disleksili çocuklar, okuma ve yazma aşamalarında zihnindeki çözümlemelerde problem yaşayan kişiler olmaktadır. Çocuklardaki bu kelime çözümleme bozukluğu, çoğu zaman bir metnin yüksek sesle okunması esnasında doğruluğun bozulması ile ifade edilmektedir.
Bu hastalık, toplumda çok sık olarak görülmeyen bir hastalıktır. Disleksi hastalığı, halk arasında öğrenme güçlüğü olarak da bilinmektedir. Fakat disleksi hastalığını öğrenme güçlüğü olarak tanımlamak doğru değildir. Çünkü disleksi hastalığı, aslında bir öğrenme bozukluğudur ve zeka geriliği ile bir alakası bulunmamaktadır.
1890 yıllarında keşfedilmiş olan disleksi hastalığı, etki gösterdiği kişilerde konuşma farklılığı ve hafıza zayıflığı belirtileri göstermektedir. Disleksi hastalığı, toplumda nadir olarak görülen bir hastalık olsa da ABD toplumunun yaklaşık %15 inde bu hastalığın olduğu bilinmektedir.
Disleksi Kimlerde Görülür?
Disleksi hastalığı, yetişkenleri de etkileyebilen bir sorun olsa da genel olarak çocuklarda görülmektedir. Bu hastalığın göstermiş olduğu belirtiler, çocuğun yaşına ve hastalığın derecesine göre farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca bu hastalığın genel olarak okuma problemi olarak atfedilmesinin sebebi de, okuma yazmayı öğrenme dönemlerinde tespit ediliyor olmasıdır.
İlk öğretim öncesindeki dönemde, çocuk çok küçük yaşlardayken disleksi hastalığına ait belirtiler gözlemlenebilmektedir. Bu sebeple çocukları bu açıdan da dikkate almalısınız. Buna bağlı olarak 15 ayını doldurmasına rağmen konuşmaya başlamayan çocuklarda ilerleyen dönemlerde disleksi hastalığı görülebilmektedir. Çocuklara bu açıdan dikkatli bakarken bu hastalığın tüm bireylerde olabileceğini de unutmamak gerekmektedir.
Disleksi hastalığı doğuştan gelerek ortaya çıkabileceği gibi sonrasında travmatik şekilde de kişide görülebilmektedir. Doğuştan ortaya çıkan disleksi hastalığı, doğum öncesi ya da anında oluşan bazı ihmallerden kaynaklanabilmektedir. Fakat hastalığın tam olarak tespit edilebilmesi için ilk okul çağlarına gelinmesi gerekmektedir. Çünkü bu yaşlarda çocuğun davranışları daha kolay incelenebilmektedir.
Küçük Çocuklardaki Disleksi Belirlileri
5 yaşındaki disleksili çocuklar grubunda aşağıdaki belirtilere rastlanılmaktadır:
- Çocuk, 5 yaşında olmasına rağmen kendi bakımı ile alakalı kelimeleri öğrenmede ve konuşmada zorluk çekiyorsa, disleksi hastalığı olabilmektedir.
- Alfabedeki harfleri öğrenmede ve hatırlamada problem yaşıyorsa,
- İsmi içerisindeki harfleri tanımakta güçlük çekme,
- Kendinden daha küçük yaştaki çocuklar gibi konuşmada zorluk çekme,
- Ninni ve diğer kafiyeli melodik metinleri algılayamama problemi yaşama gibi sorunlar varsa, çocukta disleksi hastalığı belirtileri mevcuttur.
İlk öğretim çağındaki çocuklarda oluşan disleksi belirtileri şunlardır:
- Okuma ve yazma esnasında akıcı olma sorunu yaşama,
- Okuma sırasında kelimelerin çok sık hecelenmesi ve çözümlemekte zorluk yaşanması,
- Çocuğun okuma sırasında okuduğunu anlayamaması ve çok sık dikkat dağılması yaşama,
- Cümle kurarken bağlantı bozukluğu yaşaması, konuyu bağlayamaması ve mantık hataları yapması,
- Okuma sırasında aşırı utanma ve sessiz bir şekilde okumaya çalışma,
- Bazı kas bölümlerinde koordinasyon zayıflığı yaşadığı için yaşıtlarına göre fiziksel aktivitelerde zayıflık yaşama gibi belirtiler, disleksi hastalığına işaret olmaktadır.
Disleksi Nedenleri Nelerdir?
Disleksi hastalığı konusunda uzun yıllar boyunca yapılan çalışmaların olması, yine de bu hastalığın kesin olarak nedenlerini ortaya koyamamaktadır. Disleksi nedenleri tam olarak belirlenememiş olmasına rağmen bu hastalığın beyin ve gen gelişimi kapsamındaki problemler sonucu oluştuğu da ortaya konulmuştur.
Bunun en büyük örneği, disleksi hastalığına sahip bireylerin kardeşlerinin neredeyse %40’ı okuma zorluğu yaşamaktadır. Buna ek disleksili çocukların ebeveynlerine de bakıldığında, bu ebeveynlerin %50 sinin disleksili olduğu da ortaya konulmaktadır. Ayrıca bazı bilim insanları da, okuma ve yazma zorluğunun bağlantılı olduğu birkaç genin de vücutta bulunduğunu belirtmektedir. Disleksinin nedenleri kesin olarak bilinemese de belirtileri net olarak gözlemlenebilmektedir. Bu sebeple özellikle sınıf öğretmenleri, disleksili çocuklar için sınıfındaki öğrencilerin hareketlerini iyi gözlemlemelidir.