Diyet, 10 kişiden en az 7 sinin hayatının bir alanında mutlaka denediği yada hala devam ettiği beslenme programıdır. Bazen sadece kilo vermek için bazen kronik hastalıkların tedavilerinde bazen ise sadece var olan sağlıklı yapının korunması için farklı farklı amaçlarda ve farklı tarzlarda diyet yöntemleri kullanılır.
Bunlardan bazıları birbirine çok benzese de bir diğerinin tam zıttı olan değişik diyetlerde vardır. Özellikle yaşam standartları bu programlara fazlasıyla yansır. Yaşanılan coğrafya, yemek yeme alışkanlıkları, bölgede yetişen meyve ve sebzeler, toplumun sosyal ve iş hayatlarına harcadıkları zaman, yaşadıkları bölgenin gelişmişliği ve yoğunluğu tüm beslenme şekillerine bir ayna gibi yansır. Nordic diyeti de bunlardan bir tanesidir.
İsmini Kuzey yarım kürenin yine kuzeyinde bulunan İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerinden alır. Yaklaşık 20 yıldır üzerinde araştırmalar yapılan, çoktan hayata geçmiş ve hala geliştirilmeye devam eden bir diyet türüdür. Aynı coğrafyada bulunan bu ülkelerin beslenme alışkanlıklarını benimsemiş ve bu doğrultu üzerinde şekillenmiştir.
Nordic Diyeti, tamamen yerel ve mevsiminde yetişen gıdaları baz alır. Daha açıklayıcı olmak gerekirse; Besinler bir yerden başka bir yere taşınması ve ulaşması sırasında geçireceği zamanda tazeliğini ve kalitesini kaybeder. Ayrıca her gıda kendi mevsiminde yetiştirilmelidir. Bu tüketilen gıdanın besin değerlerinin yüksek olmasını sağlar. Bu nedenle diyet yapmanın yanı sıra toplumu yerel üretimde teşvik etmiş olur.
Nordic Diyetinin Amacı Nedir?
Nordic Diyetinin Amacını diğerlerinden ayıran en temel özellik yalnızca kilo vermeyi amaçlamıyor olmasıdır. Aynı zamanda kişinin zihinsel ve fiziksel açıdan performansını da en üst seviyeye çıkartmayı amaçlar. Var olan sağlık durumunu korumaya amaçlar ve vücudun hiçbir değer açısından eksiklik yaşamaması sağlar.
Nordic Diyetinin Yararları
Kan yağ seviyesini dengede tutar, kanser, obezite, tip2 diyabet ve kalp damar hastalıklarından korunmayı amaçlayan etkili bir beslenme çeşididir. Sağlıklı yaşamı primer amaç kabul ederken aynı zamanda İnsülin duyarlılığını arttırarak kilo kaybını da hızlandırır ve kolestrolü düşürür.
Hangi Besinler Tüketilir?
Ağırlıklı olarak bitki ve sebze gibi besinler tüketilerek et tüketimi az tutulur. Bu sayede lifli ve doymuş yağ oranı düşük olan fakat tok tutan gıdalar vücuda alınırken diğer besinler ikinci plana atılır. Kilo artışı önlenir ve daha uzun süre tokluk hissi verir. Lifli gıda ve sebze ağırlıklı beslenmek aynı zamanda kalp damar hastalıkları için öncelikli kullanılan önleme yollarındandır. Gerekli olan vitamin ve minerallerde bu besinlerden sağlanır.
Balık tüketimi de oldukça önemlidir. Dikkat edilmesi gereken; derin sularda yüzen balıklar ağır metal bulundurduklarından dolayı daha çok yüzeysel kısımda yüzen balıklar tercih edilir. Protein değeri yüksek olduklarından dolayı, vücuda ve kaslara gerekli enerjiyi göndererek protein değil yağ yakımını ilk sıraya koymayı sağlar.
İçecek olarak genellikle çay, su, kahve, az yağlı süt, asitsiz içecekler tüketilir.
Türkiyede bulunan Akdeniz iklimi tarzı beslenme ile benzetme yapabiliriz. Bölgesinde yetişen gıdalar, salata ve yiyecekler de doymamış yağ kullanımı açısından benzerlik gösterir. Fakat aralarında ki en temel fark Türkiye ağırlıklı olarak zeytin yağı kullanırken, Nordic diyetinde Danimarka üretimi gelenekselleşmiş olan E vitamini kaynağı Kanola yağı kullanılır.
Bir diğer fark ise ; Nordic diyetinde tamamen alkolsüz içecekler yer alırken , Akdeniz ikliminde kırmızı şarap sıklıkla karşılaşılan bir içecektir.
İkiside sağlıklı yaşam, düzenli ve kilo kaybı ve kalp damar hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıklardan korunma yolu olarak tercih edilir.
Nordic diyeti ile Akdeniz diyetini benzetmekte ki amaç; Nordic İskandinav ülkerinde yetişen gıdalarla yapılan bir diyet olmasından dolayı farklı ülkelerde uygulanması ve yetiştirilmesi zordur.