Diz kireçlenmesi diz eklemini meydana getiren kıkırdağın yüzeyinin aşınması neticesinde kemiğin yüzeye çıkacak biçimde zarar görmesidir. Diz kireçlenmeleri daha çok yaşlı ve kilolu kişilerde görülen bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Diz kireçlenmesi iki farklı biçimde meydana gelebilmektedir. Bunlardan biri sebebi bilinmese de risk faktörleri açıklanabilen diz kireçlenmeleridir. Diğeri ise diz ekleminin başına gelen travmalar neticesinde meydana gelen diz kireçlenmeleridir.
Diz kireçlenmesi kadınlarda daha sıklıkla görülebilmekte ve altmış beş yaşından sonra görülme ihtimali çok daha artmaktadır. Yaş ile birlikte aşırı kilo da diz kireçlenmesine sebep olan önemli bir risk faktörüdür ve diz eklemine yoğun yük binmesi de yaşla alakalı olmayarak diz kireçlenmelerinin sebebi olabilmektedir.
Diz ekleminin yoğun olarak kullanılması da diz kireçlenmesinin sebepleri arasında gösterilebilmektedir. Bu anlamda profesyonel olarak futbol, tenis oynayan kişiler, atletler yüksek risk altındadırlar. Travmalarsa diz ekleminde doğrudan kıkırdak hasarına sebep olabilmektedirler. Eğer ki bu travma tedavi edilmezse hatta kimi zaman tedavi edilse bile dahi uzun süreçte yine de kireçlenme meydana gelebilmektedir.
Diz Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Ağrı en önemli diz kireçlenmesi belirtisi olarak karşımızda durmaktadır. Diz kireçlenmesi kaynaklı ağrılar daha çok geceleri görülmekte ve yürümeye de mani olmaktadırlar. Diz kireçlenmelerinin ağrı dışında görülen belirtileri diz ekleminde şişlik, eklem hareketlerine kayıp, daha ileriki aşamalarda ise sürtünme sesi olabilmektedir.
Korunmak Adına Ne Yapılmalıdır?
Diz kireçlenmelerindeki en önemli risk faktörlerinden biri aşırı kilodur. Bu sebeple aşırı kilolu olmak diz kireçlenmelerine mani olabilmektedir. Yine kemik erimesi de diz kireçlenmesine neden olabilmektedir. Kemik erimesine mani olmak adına bir beslenme programı oluşturulması ve buna yönelik olarak bir yaşam tarzına geçilmesi diz kireçlenmelerinin önüne geçebilmek adına mühimdir.
Sağlıklı bir yaşam adına spor yapmak elbette ki çok önemlidir. Ancak spor yaparken ekleme herhangi bir ağırlık yüklemeyen pilates, yürüyüş, yüzme gibi sporlar seçilmelidir. Spor sırasında meydana gelen kıkırdak hasarları, menisküs yırtıkları, çapraz bağ yaralanmaları gibi sakatlıkların vakit kaybetmeden tedavisinin sağlanması da diz kireçlenmesinin önüne geçebilmek adına önemlidir.
Diz Kireçlenmesinin Tedavisi Nasıldır?
Diz kireçlenmesinin tedavisi adına birkaç farklı yöntem bulunmaktadır. Erken dönem diz kireçlenmelerinde kök hücre tedavisi uygulanabilmekte veya ilaçlarla ağrı azaltılabilmektedir. Kök hücre yönteminde kişinin kendi kanı, yağ veya kemik iliği alınarak bazı işlemlerin yapılmasının ardından diz eklemine enjekte edilmektedir.
Kimi durumlarda diz ekleminde yer alan hasarlı kıkırdak yüzeylerin ve yıpranmış menisküs dokularının temizlenilip düzeltilmesiyle eklem için yıkanması uygulaması gerçekleştirilebilmektedir. Duruma göre bazı hastalarda yalnızca fizik tedavi uygulamasıyla da diz kireçlenmesi tedavi edilebilmektedir. Eğer kireçlenme dizin etrafındaki kemiklerin eğriliğinden dolayıysa bu eğrilikler de ameliyat ile düzeltilebilmekte ve diz kireçlenmesinin gelişimine mani olunabilmektedir.
Geç dönem kireçlenmelerdeyse diz protezi ameliyatıyla diz eklemini meydana getiren hasarlı yüzey çıkarılarak eklem görevi yerine getirecek diz protezi yerleştirilmektedir. Kireçlenme eğer yalnızca eklemin bir yanında ileri dereceye gelmişse yalnızca bir yanına diz protezi takılmakta ve problem halledilmektedir.
Diz kireçlenmesi tedavi edilmesinin ardından diz eklemine yoğun ağırlık yüklenmesine sebep olacak her türlü etkinlikten kaçınılmalıdır. Diz protezi operasyonu geçirilmesinin ardından spor yapılmasında bir sakınca olmasa da zıplama, sıçrama benzeri ani hareketler yapılmasına ihtiyaç duyulan sporlar yerine yüzme, yürüyüş gibi hem dizleri hem de bedeni zorlamayan sporlar seçilmelidir. Diz ve diz eklemleri hiçbir şekilde zorlanmamalı, mümkün olduğunca ani hareketler gerektiren aksiyonlardan uzak durulmalıdır. Sağlıklı, huzurlu günler dileriz.