İnternet günümüzdeki bütün toplumların vazgeçilmez araçlarından birisi konumundadır. İnternet uygulamalarının günümüzde her geçen gün artması, internet hizmetlerine olan ilgi ve alakanın artmasına sebep oluyor. İnternet 1950’li yılların başında bilgisayar kavramlarının gelişmesiyle beraber gündeme gelmeye başlamıştır. İnternetin kişilerin hayatına girmeye başladığı tarihler 1950’li yıllardır. Bu yıllarda bilgisayarlara olan ilginin artmasıyla beraber internet kavramı da gündeme gelmeye başlamıştır.
Paket internet ağlarının ilk tasarım aşamaları ABD, Birleşik Krallık, Fransa gibi ülkelerde yaşanmıştır. Bu ülkelerin laboratuvarlarında aktif bir şekilde internet kavramı üzerinde çalışılmıştır. Yılları 1960’ı gösterdiğinde ise Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı tarafından destekleyici web çalışmaları yapılmaya başlandı. Bu çalışmalar neticesinde IP sistemi ortaya çıkmıştır. Böylelikle internet ağını ilk kullanan ağ sisteminin adı ‘’ARPANET’’ olarak tarihe geçmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığına bağlı olan bu ağ internet kavramının gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Dünyanın ilk dağıtım ağı olma özelliğine sahiptir. Ayrıca dünyada evrensel ağın öncüsü konumundadır. ARPANET hakkında günümüzde birçok farklı teoriler bulunuyor. Bu teorilerden en fazla dikkat çekeni ise ARPANET’in nükleer amaçlı saldırılara karşı koymak amacıyla yapıldığı teorisidir.
Bu efsanevi teori hakkında net bir bilgi günümüzde bulunmuyor. Bu söylem sadece bir teoriden ibarettir. ARPANET ağı üzerinden ilk ağ mesajı ABD’de bulunan ‘’Kaliforniya Üniversitesinde’’ bulunan bir profesöre gönderilmiştir. Böylelikle ilk ağlar arası mesaj gönderme işlemi gerçekleşmiş oldu.
İnternet Ağı Nasıl Çalışıyor?
Günümüzde her geçen gün gelişen teknolojiyle beraber kablosuz ağlar üzerinden internet bağlantıları sağlanıyor. Fakat internet hizmetleri yerin altına konulan kablolar vasıtasıyla günümüzde gerçekleşir. Kablosuz ağ ve bağlantı router ismi verilen yönlendirici sayesinde işlevsellik gösterir. Böylelikle yönlendirici ve kablo ağları arasında bağlantılar kurulmuş olur.
Mobil cihazlarda ise durum biraz daha farklıdır. Mobil cihazlardan internete bağlanmanız için kablo ağlarına bağlı bulunan baz istasyonlarına ihtiyacınız vardır. Baz istasyonlarının olmadığı yerlerde internet bağlantısı günümüzde zayıftır. Ayrıca sinyal gücü çok yavaştır. İnternet ağları ‘’ Server’’ ismi verilen sunucular ve client ismi verilen istemciler tarafından oluşturulan bir yapı olarak bilinir. Sunucuların asıl görevi cihazlara hizmet vermektir. Böylelikle dağıtıcı görevi görürler.
Evlerinizde kullandığınız bilgisayarlar ise direkt olarak olmayacak şekilde hizmet sağlayıcılarıyla internet ağlarına bağlanır. Böylelikle kablosuzu internet ağı bağlantısı kullanılmış olur. Dolayısıyla evinizdeki PC’lerinize istemci isimleri verilir. Servis sağlayıcılar ile bilgisayarların IP adresleri arasında bağlantı kurularak kullanıcılar internet erişimine sahip olmuş olur. İnternet erişiminizi artırmak için mutlaka baz istasyonlarına yakın bölgelerde yaşamanız gerekiyor.
Ayrıca oturduğunuz binanın internet alt yapı hizmetlerine uygunluğunu kontrol ettirmeniz gerekir. İnternet alt yapınızın güçlü olmaması durumunda internet hizmetlerinden faydalanma olasılığınız düşer. Böylelikle dijital dünyanın vazgeçilmez ögelerinden birisi olan internet hizmetlerinden mağdur durumda kalmış olursunuz.