Yapılan bilimsel araştırmalarda günlük glukozamin yani Kükürt takviyesi alan kişilerde ölüm riskini düzenli spor yapan kişiler kadar düşürdüğü öğrenilmiştir. Ölüm riskini azaltmadaki nedenlerden birisinin Kükürt içerisinde bulunan sülfat olabileceği konusunda araştırmalar devam etmektedir. Massachusetts Institute of Technology’de yapılan bilimsel araştırmalarda bilim insanları, Kükürt’ün faydalarının insanlara yeteri kadar anlatılmadığını belirtmişlerdir. Kükürt eksikliğinin kalp hastalıklarının, kas kayıplarının ve glikoz dengesinin değişmesinde önemli olduğu tespit edilmiştir.
Kemik sularının ve Epsom Tuzlarıyla yapılan banyolarının Kükürt seviyesini artırmak için basit etkili çözümler olduğu bilinmektedir. Ayrıca Kükürt içerisinde bulunan maddelerin artritik ağrıların tedavisinde yaygın bir şekilde kullanıldığı ve iltihaplanmaları azalttığı bilinmektedir. Bağışıklık sistemlerini de düzenlediği bilinmektedir.
Kükürt vücudumuzda en fazla bulunan 3 mineralden bir tanesidir. West Virginia Üniversitesinde yapılan bilimsel araştırmalarda Kükürt takviyelerinin genel ölüm risklerini düzenli spor yapan kişiler kadar azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca Kükürt’ün içeriğini amino asistler oluşturmaktadır. Bu amino asitlerin bir kısmını vücudumuz ve hücrelerimiz üretemez. Bu yüzden bu amino asitleri takviye yolu ile almak gerekmektedir.
Ayrıca Kükürt’ün ölüm risklerini azaltmanın yanı sıra kireçlenmek, kepeklenme ve gül hastalığı gibi sorunlara iyi geldiği belirtilmiş.
Kükürt Vücut İçin Neden Gerekli
Vücudumuz DNA yapması için kükürt gereklidir. Ayrıca kükürt, hücreleri kanser gibi hastalıkların neden olabileceğini hasarlardan korur. Kükürt vücudumuzun sindirim sistemine yardım eder ve cildin, tendonların ve diğer bağların sağlıklı bir şekilde çalışmasına ve gelişmesine yardımcı olur.
Kükürt’ün içeriğinde bulunan en önemli amino asitler metiyonin ve sisteindir. Metiyonin vücut tarafından üretilmez ve yüksek protein içeren besinlerden alınması gereken bir amino asit türüdür. Sistein ise vücut tarafından üretilebilen bir amino asit türüdür. Bu amino asitleri almak için doğrudan kükürt tüketmeyin. Kükürt takviyeleri ile yeterli miktarlarda bu amino asitlerden alabilirsiniz. En iyi kükürt takviyeleri glokozamin sülfat, kondroitin sülfat ve MSM’dir. Bu üç kükürt içerikli takviye ile eklem ağrılarından ve iltihaplarından kurtulabilirsiniz. Ayrıca bu takviyelerin cilde, tırnaklara ve dokuların kalitesinin iyileşmesinde yardımcı olduğunu belirtmişlerdir.
Kükürt Açısından Zengin Gıdalar
Kırmızı ve Beyaz Etler
Hindi, sığır, balık ve tavuktan tüketmek vücut tarafından üretilemeyen amino asitlerin alınmasına yardımcı olur. Daha önce belirttiğimiz gibi metiyonin vücut tarafından üretilmez ve dışardan takviye olarak alınmalıdır. Öğünlerinize yumurta ekleyerek de vücut için gereken Kükürt’ü alabilirsiniz.
Tahıllar ve Baklagiller
Metiyonin elde etmek için et tüketmek zorunda değilsiniz. Vegan ve vejetaryen diyetlerinize tahıl, baklagiller, kuruyemişler ekleyerek de ihtiyacınız olan kükürt miktarını karşılayabilirsiniz.
Mercimek, Kuskus, Yulaf ve Hindistan Cevizi
Öğünlerinize mercimek, kuskus, yulaf ve Hindistan cevizi ekleyerek ihtiyacınız olan sisteyini alabilirsiniz.
Allium Sebzeler
Allium Sebzeleri derken, soğan, sarımsak ve pırasa gibi sebzelerden bahsediyoruz. Bu sebzeler kükürt bakımından en zengin besinlerdir. Kemik sağlığını ve kan şekerini kontrol etmek de en önemli sebzelerdendir.
Turpgiller
Turpgiller, kükürt için başka bir zengin sebze grubudur. Ayrıca bu sebzelerin lif oranları çok yüksektir ve öğünlerde mutlaka tüketilmesi gerekmektedir. Turpgillerin kanser riskini azalttığı yönünde görüşler olmasına rağmen bu konuda bilimsel araştırmalar halen devam ediyor ve herhangi bir sonuç alınamadı. Turpgiller grubunda brokoli, karnabahar, lahana ve roka gibi gıdalar vardır.
Tam Tahıllar
Tam tahıllar, B1 vitamini ve kükürt bakımından çok zengindir. Metiyonin gibi, tiamin de vücut tarafından üretilemez ve takviye yoluyla alınması gerekmektedir.
Yeşil Sebzeler
Yeşil sebzeler, yağ asitlerini oluşmasında önemli rol oynayan H vitamini ve kükürt içerir. Ayrıca bu vitamin bağırsakta bulunan bakteriler tarafından da üretiliyor.
