Akıllı Telefonlara Yönelik Siber Saldırılar ve Korunma Yöntemleri

featured

Teknolojinin hızla gelişmesi sayesinde hayatın birçok alanında yapılan çalışmalar artık dijital ortama taşınmış durumda. Milyonlarca bilgisayar, akıllı telefon ve çeşitli cihazlar, dünya çapında İnternet üzerinden sürekli olarak birbirleriyle iletişim halindedir. İşleri son derece hızlandıran bu komut beraberinde bazı tehditleri de getiriyor. Veri koruma ve dijital varlıklar, işletmeler ve bireysel kullanıcılar için son derece önemli hale geliyor. Siber saldırılara karşı korunma yöntemleri sürekli güncellense de, saldırıların ve tuzakların sürekli geliştiği bir gerçektir. Bu nedenle bilgilerin güncel tutulması ve düzenli olarak risk analizi yapılması oldukça önemlidir. İyi düşünülmüş ağ önlemleri sayesinde olası saldırılara karşı bir sisteme sahip olmak ve kayıp riskini azaltmak çok gerçek bir olasılık.

Siber Saldırı Nedir? Siber Saldırılar İçin Hangi Yöntemler Kullanılıyor?

Dijital dünyada, kötü amaçlı yazılımlarla bireylere, kuruluşlara veya sistemlere zarar vermeye çalışan kişi veya gruplara hacker denir. Bilgisayar korsanları bir cihaza veya web sitesine casus yazılım, solucan veya Truva atı yerleştirerek dijital verileri elde edebilir, değiştirebilir veya tamamen yok edebilir. Günümüzde kişisel veya ticari, kişisel ve kurumsal birçok sır dijital dünyada erişilebilir durumdadır. Bu nedenle, kişilerin verilerinin veya kötü amaçlı yazılımların toplanması, düzeltilmesi zor olan olumsuzluklara yol açabilir. Her geçen yıl küresel olarak artan ve çeşitlenen siber saldırılar, devlet ve devlet kuruluşlarından çok uluslu şirketlere, KOBİ’lere ve küçük işletmelere kadar tüm kuruluşları tehdit etmektedir.

Siber Saldırılardan Nasıl Korunuruz?

Günümüzde siber tuzaklara karşı nasıl korunulacağına dair araştırmalar çok gelişmiş ve hatta büyük şirketlerin ve hükümetlerin ilgi alanına girmiştir. Siber güvenliğe odaklanan şirketlerin yanı sıra bu alanda çok sayıda bilimsel araştırma gözlemleniyor. Peki, siber saldırılara karşı korunma yöntemleri nelerdir? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki siber saldırı her an her yerden gelebilir ve bu konuda multidisipliner bir şekilde önlemler alınması gerekir.

Küresel olarak bu alanda büyük yatırımlar yapan teknoloji şirketleri bile bazen siber saldırılarla baş etmekte zorlanabiliyor. Bu nedenle bu tür saldırıların her an olabileceğini bilmek ve sakin davranmak önemli hususlardır. Muhtemelen buradaki kilit nokta, siber saldırılara karşı koruma sağlayan yöntemler benimseyerek hem saldırıya uğrama olasılığını hem de saldırı sonrası olası hasarı azaltmanın mümkün olduğunu anlamaktır. Firmaların bilişim departmanları siber saldırılara karşı önemli çalışmalar yapıyor ve onların varlığı elbette büyük avantaj sağlıyor.

Her Seviyedeki İşletmeler Kendilerini Siber Saldırılara Karşı Nasıl Koruyacaklarını Bilmelidir

Küresel şirketlerin, çok uluslu kuruluşların yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmelerin de siber saldırıların hedefi olabileceği unutulmamalıdır. Microsoft araştırması, her iki siber saldırıdan birinin küçük veya orta ölçekli işletmeleri hedef aldığını gösteriyor. Bu şirketler her zaman BT departmanları kurmadıkları için siber güvenlik uzmanlarının desteğini veya tavsiyesini almak çok önemlidir. Alınan önlemler arasında dijital verilerin şifre ile korunması son derece önemli bir yer tutuyor. Günümüzde giderek yaygınlaşan esnek çalışma yöntemleri, kurumsal sistemlere daha sık uzaktan erişim gerektiriyor. Bu durumun güvenlik risklerine yol açacağını öngörmek zor değil. Sistemdeki her veri parçasına erişmek için bir şifre belirlemek, olası bir siber saldırı durumunda daha fazla bilginin veya diğer verilerin üçüncü kişilerin eline geçmesini engelleyebilir. Ayrıca şirket verilerinin düzenli olarak yedeklenmesi de çok önemlidir. Ayrıca sistemlerin gelişen teknoloji ile güncellenmesi, siber saldırılara karşı çok daha yüksek direnç göstermeyi mümkün kılıyor.

Verileri Korumak İçin Teknolojiye Yatırım Yapmak

Günümüzde en sık duyulan kavramlardan biri olan Big data, ya da Türk deyişiyle Big Data, dijital dünyanın nasıl genişlediğinin sınırlarını anlatmak için kullanılıyor. Dijital verilerin hızlı büyümesi ve genişlemesi, geleneksel uygulamaların ihtiyaç duyulanın çok gerisinde kaldığı anlamına gelir. Kapasite kıtlığı süreçleri yavaşlatır ve şirketlere iş kayıpları şeklinde geri döner. Bu noktada bulut sistemi kullanmak hız ve erişilebilirlik açısından büyük faydalar sağlıyor. Bulut tabanlı uygulamalar kullanan şirketlerin güvenlik açıklarına azami dikkat göstermesi önemlidir. Ancak genel olarak bulut tabanlı sistemlerin geleneksel veri depolama yöntemlerinden çok daha güvenli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle siber saldırılara karşı daha verimli ve dirençli olmak isteyen kuruluşlar bulut sistemlerine yöneliyor. Her geçen gün büyüyen siber güvenlik pazarının, güvenliğin bu alandaki öneminin kurumlar ve bireyler tarafından bilinmesiyle birlikte çok daha yüksek seviyelere ulaşacağı görülüyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir