Fibromiyalji, genel kas ağrıları ve vücudun belirli noktalarında kronik ağrı ile meydana gelen yumuşak doku romatizması olarak bilinmektedir. Kaslarda, kemiklerde ağrı ve yorgunluk halinin yanı sıra uyku bozukluklarına neden olmakta ve uzun süreli bir şekilde devam etmesinden kaynaklı olarak yaşam kalitesini düşürmektedir.
Fibromiyalji belirtileri, toplumun %3’lük bir kısmında görülmekte olup kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Hastalığa etki eden uykusuzluk, depresyon gibi belirtiler kişileri olumsuz etkilemektedir. Nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte çevresel ve genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.
Fibromiyalji Sendromu, nedenleri net olarak tespit edilememektedir. Ancak stres, travma, enfeksiyon rahatsızlıkları gibi etkenlerin hastalığın ortaya çıkışını tetiklediği yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler arasında yer almaktadır.
Fibromiyalji Belirtileri
Fibromiyalji belirtileri, belirli noktalarda kronik, uzun süreli ağrı şeklinde görülmektedir. Ağrı dışında fibromiyaljiden kaynaklı olarak meydana gelen bazı belirtiler şöyledir;
- Depresyon hali
- Dikkat eksikliği
- Karın bölgesinde ağrı
- Anksiyete
- Uykuyu alamamak, yorgun hissetmek
- Uyku problemleri
- Vücut direncinin düşmesi
- Çabuk yorulma
- Bacaklarda uyuşma ve karınclanma
- Nefes alırken zorlanma
- Göz kuruluğu
- Kronik baş ağrısı, fibromiyalji olanların yorumları incelendiğinde en yaygın görülen fibromiyalji belirtileri olarak belirlenmiştir.
Peki fibromiyalji sendromu atakları nasıl meydana gelmektedir? Fibromiyalji atakları, genel olarak şiddetli ağrı ve yorgunluk hissi ile ortaya çıkmaktadır. Atak esnasında;
- Uyku kalitesinin düşmesi,
- Reflü, asit, şişkinlik gibi mide rahatsızlıklarının ortaya çıkması,
- Sindirim problemleri,
- Kol, bacak ve eklemlerde şişkinlik ve ağrı
- Kol ve bacaklarda uyuşukluk
- Karıncalanma
- Şiddetli baş ağrısı
- Karamsar düşünceler
- Depresyon hali, fibromiyalji ataklarında en yaygın görülen etkiler arasında yer almaktadır. Bu belirtiler bir anda ortaya çıkabileceği gibi herhangi bir rahatsızlık, stres, travma gibi durumlar sonrasında da görülebilmektedir.
Fibromiyalji Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Fibromiyalji belirtileri pek çok başka rahatsızlık ile görülebilecek türden olduğu için net bir tanı koymak oldukça zordur. Ancak yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler ışığında, üç ay ve daha fazla devam eden ve belirli bir nedene bağlı olmayan ağrı şikayetleri ile doktora başvuran kişilere fibromiyalji tanısı koyulabilmektedir.
Tanı koyulurken herhangi bir laboratuvar testine gerek duyulmamaktadır. Meydana gelen ağrılar sadece hasta tarafından bilindiği ve sebeplerle tetiklendiği ilk bakışta anlaşılamadığı için herhangi bir test ile anlaşılabilmesi mümkün olmaktadır. Ancak ağrı dışında başka rahatsızlıklar görüldüğü taktirde kan testine ihtiyaç duyulabilmektedir.
Fibromiyalji sendromu tedavisinde kullanılan yöntemlerin asıl amacı meydana gelen ağrıyı kontrol altına alarak bireylerin yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu nedenle tedaviler meydana gelen ağrı ve belirtileri hafifletmek üzere uygulanmaktadır. Fibromiyalji tedavisinde;
- Şiddetli ağrılar için reçeteli ağrı kesiciler
- Yorgunluk ve uyku problemleri için antidepresanlar
- Sinir hücrelerini rahatlatmak için de epilepsi ilaçları kullanılabilmektedir.
Fibromiyalji tedavisinde klinik ilaçların yanı sıra doktor kontrolünde bitkisel ilaçlarla doğal tedavi yöntemleri sayesinde tedavi desteklenebilmektedir. Doğal tedavi yöntemleri kişilerin daha rahat hissetmesine ve stresinin azalmasına neden olmaktadır.
Uygulanan tüm bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra fizik tedavi, meditasyon, yoga, egzersiz, masaj gibi yöntemler de fibromiyalji tedavilerine ek olarak kullanılabilmektedir. Uygulanan bu yöntemler bireylerin hem psikolojik hem de fiziksel anlamda daha iyi hissetmelerine neden olmaktadır.
Fibromiyalji Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Fibromiyalji belirtileri ve atakları genel olarak kişilerin hayat kalitesini olumsuz anlamda etkileyen bir rahatsızlık olduğu için sadece fiziksel olarak değil psikolojik anlamda da oldukça yıpratıcı bir etkiye sahip olabilmektedir. Tedavi edilmediği taktirde hastalığın ilerlemesi söz konusu değildir ancak bireylerin yaşam şartları bu durumdan kötü etkilenecektir. Bu nedenle gerekli belirtiler görüldüğünden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.
