Kişilik bozukluğu (borderline) kişinin sağlıksız bir düşünce sendromunu benimseyişi ile, durum ve davranış biçimlerinde değişiklik gösteren anonimsel bozukluklardır. Kişilik bozukluğu görülen hastalar da, durum komplikasyonları ve karşısındakini idrak etmekte veya bağlantı kurmakta oldukça zorlanır. Kişilik bozukluğu kişinin hayatında, herhangi bir ortamdaki aktivitelerde, iş ya da okul gibi önemli problemlerin, kişide ki bozuklukları yansıtabildiği için, ve bu yönden kişi üzerinde kırmızı çizgileri çekmesine, sebebiyet vermektedir.
Bazı kişiler, kişilik bozukluğunun kendi içinde olduğunu bilemeyebilir, ancak kişiye göre bu durumlar, kendi eylemlerini sergileme ve davranış açısından son derece anormal bir durumu yansıtmadığı kanaatine varır. Bu durum üzerinden kişi ise, kendi açısından yaşadığı olumsuz durumlar veya aşamadığı engeller için, karşı tarafa nedensizce ithamlarda bulunabilir.
Kişilik bozuklukları özellikle, genç kesim veya olgunluk dönemlerinde boy göstermektedir. Bununla birlikte ise, kişilik bozukluğunun birçok tarzı olmaktadır. Bu tür komplikasyonlar yaş oranının ilerlemesiyle birlikte etkenlerin azalması da görülebilmektedir.
Kişilik durumu, bizlerin ne olduğumuzu, yaşam biçimlerinizi, anlamak için önemli etkene sahiptir. Duruş, fikirler, girişkenlik durumu ve ruh halindeki belirtiler de gün yüzüne çıktığında ise, benzersiz durumların, bir varyasyonunu ve bu özelliklerin doğrultusunda, diğer insanlara karşı ve çevremizdeki hayat biçimiyle yaşanan ilişkilerin, nasıl ifade edebildiğimiz açısından önem taşır. Topluluk diğer bir açıdan, başkalarının özelliklerini kopyalamayı hedefler, bazı açıdan ise günlük yaşam tarzları ve tecrübeler ile doğru orantıda boy gösterilebilir.
Kişilik bozukluğu yaşanan kişilerde, topluma oranla normal gözüken sebeplerin, yönünde veya kendi açılarından gördükleri durumların, daha farklı bir pencereden bakabilme, yetisine sahip olurlar. Kişilik bozukluğu görülen kişilerde genel anlamda, kilo kaybını önleme ve fiziksel aktiviteler gibi durumların, sağlıklı bağlantılara oranla, yaşanan durumlar ve başa çıkma gibi sebepler oldukça zorlayabilmektedir.
Makalemizde ise, türleri 3 gruba ayırırken tedavi ve belirtilerini de sizlere aktarmaya çalışacağız.
Türler;
Kişilik bozukluğundaki türler, 3 gruba ayrılmaktadır. bunlar ; A) Paranoyaklık durumu B) Şizofrenlik durumu C) İstem dışı düşünce
- A) Paranoyaklı durumu
Kişi, karşı taraf üzerinden her zaman, kuşkuyla yaklaşım sergiler. İnandığı durumlar ise, karşı tarafın güvensizlik durumunu benimsemesi, kendi halinde yaşamak istemesi, başkaları tarafından istenmemesi gibi semptomları seyretmektedir.
- B) Şizofrenlik Durumu
Toplum ve insanlardan, kendisini kısıtlama, kendi halinde yaşama gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Genellikle duygularını kendi içinde yaşarken, dışarı tarafa ise kesinlikle yansıtmaz ve duygusuzluk ön planda seyretmektedir.
- C) İstem dışı Düşünce
İstem dışı düşünceye sahip kişiler arasında yer almaktadır. Alışılmışın dışında, düşünce yapısına sahip kişi de belirsiz durumlar ön plana çıkabilmektedir. Garipsenecek inançlar benimsenirken, Şizopital durumları da oldukça yükseklik seyretmektedir.
Belirtileri ise;
Bunalım hissi
- Alkol, uyuşturucu ve türevlerindeki alışkanlık
- Yeme düzeninde durgunluk
- Yaşanan travma ve sonrasındaki stres durumları
- Dikkat dağınıklığı
- Bu tarz kişilik bozuklukları belirtileri ön plana çıkmaktadır.
Çoğu kişilik bozukluğu sebepleri arasında, borderline durumlarının, özel bir komplikasyon izlendiği belirtiler yer alırken, ruhsal bozukluklar birbiri ile fazla orantı da entegre edebileceğinden, bu komplikasyonlar üzerinden, keskinlik belirtmek ise uzun zaman sonuçları doğurabilmektedir.
Tedavi Süreçleri ;
Kişilik bozukluğu tedavisi, öncelik olarak temel sebeplere dayanarak, kişide görülen varyasyonları, kontrol altında tutma ve yaşam seviyesini pozitif yönde, seyretme ile birlikte bu yönde izlenim yapılabilmektedir. Tedavi yöntemleri arasında, en sık ortaya konulan yöntem psikoterapi yöntemidir. Gerekli görüldüğü zamanlar aralığında, psikoterapi yöntemine ilaç takviyesi de eklenebilmektedir. Kişinin kalıtsal olarak kendine şiddet uygulaması, ve buna benzer davranış belirtilerin görülmesi gibi, durumlarda hastaneye sevk işlemleri gerektirebilir. Bu tarz durumların sonuçlarında, hasta tedavi komplikelerinden daha çok fayda görürken, yaşam seviyesindeki belirtiler daha üst seviye de artış gösterilebilmektedir.