Buzdağları Yüzebilir Mi?

Buzdağları Yüzebilir Mi?

Buzdağlarının fotoğraflarını gördüğümüz zaman veya filmlerde buzdağlarını gördüğümüz de hepimiz aklına gelen bir soru var acaba buzdağları yüzüyor mu yoksa buzdağları sabit bir şekilde mi duruyor. Buzdağları yüzebilir mi sorusuna cevap vermeden önce buzdağlarını oluşturan sebepleri birlikte incelemeden önce şunu belirleteyim. Buzdağlarının konumları belirlenip bir buzdağı haritası çıkarılsaydı Titanik batmazdı. Gelin şimdi hep birlikte buzdağlarının yüzebilir mi sorusuna cevap arayalım, eğer buzdağları yüzebiliyorsa nasıl yüzebiliyor, buzdağları yüzemiyor ve sabit bir şekilde duruyorsa bunların sebeplerini hep birlikte öğrenelim.

Buzdağları Nasıl Oluştu?

Buzdağları dev bir buz parçasından ibarettir ve bu buz parçaları küresel ısınma kaynaklı nedenlerden dolayı buzullardan kopmuştur. İngilizce tercümesi “iceberg” olan buzdağı kelime Felemenkçedeki “ijsberg” kelimesinden türemiştir. Buzdağları tamamen tatlı sulardan oluşmuştur ve tuzlu su içermez. Buzdağlarında donmuş olan sular öylesi saf ve temizdir ki Kuzey Kutbu’na yakın olan bölgeler herhangi bir arıtılma temizleme işlemi olmadan buzdağlarından el edilen sular doğrudan yemek yapımında kullanılır. Kuzey Yarım Küre’de bulunan buzdağlarının büyük bir çoğunluğu Grönland’da yani Danimarka Bölgesinde bulunan buzullardan koparak buzdağlarını oluşmuştur. Grönland’da kopan buzul parçaları genelde Atlas Okyanusu’nun kuzey bölgelerinden başlayarak güney kısımlarına doğru akıntının etkisiyle sürüklenir. Güney Yarım Küre’de bulunan buzdağları ise Antarktika Kıtasından koparak oluşmuştur. Buzdağlarını araştıran kişilerin akıllarındaki en büyük soru ise “buzdağının görünen yüzü” deyiminin doğru olup olmadığı merakıdır. Buzdağlarının ortalamada görünen kısımlarının 10’da 1’inin su üstünde kaldığıdır. Yani gördüğümüz buzdağlarının 10 katı kadar su altında kalan bir görünmeyen yüzü vardır.

Buzdağları Yüzebilir Mi?

Buzdağları Yüzebilir Mi?

Katı halinde bulunan maddeler sıvı halli bir madde içerisine bırakıldığı zaman genelde batma eğilimi gösterirler. Bu gerçekliğe uymayan nadir maddelerden bir tanesi de sudur. Su dışında silikon, germanyum, arsenik, bizmut ve bunun dışında kalan birkaç nadir madde ve birkaç bileşik de sıvı hallerinde batmaz ve yüzer. Bu maddelerin ve bileşiklerin erime eşikleri çok yüksektir. Erime eşikleri çok yüksek olduğu için sıvı hallerini doğada görmemiz pek mümkün değildir. Genellikler ağır sanayi olan bölgelerde bu maddelere ve bileşiklere rastlayabiliriz. Doğada bu olayı doğal olarak gözlemleyebildiğimiz tek ve nadir madde sudur. Yukarıda açıkladığımız nedenlerden dolayı buzdağları su üstünde kalır ve buzdağları okyanus ve deniz akışlarına göre su üstünde yüzerler ve buzdağları bu akışa göre hareket ederler. Fakat buzdağlarının hareket çok çok yavaştır.

Buzdağları Neden Suda Yüzer?

Buzdağlarının suda yüzmesinin en güzel cevabı buzun sıvı hali olan suyu oluşturan hidrojen bağlarıdır. Hidrojen bağı demek bir molekülde bulunan hidrojen atomu ile farklı bir molekülünün içinde bulunan flor ve oksijen veya azot atomu arasındaki zayıf elektriksel bir bağ etkisi olarak açıklanabilir. Hidrojen bağı zayıf bir elektriksel genelde çok fazla sayıda oluşması sebebiyle, maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesinde önemli rol alır. Birbirinden farklı olan su moleküllerinin içinde bulunan oksijen ve hidrojen atomları arasındaki moleküllerin birbirine yaklaşması ise hidrojen bağı meydana gelir.

Su molekülleri içinde bulundukları ortamlarda serbestçe hareket edebilir. Normal bir oda sıcaklığında moleküller arasında meydana gelen hidrojen bağları oda sıcaklığında molekülleri bir arada tutamaz bunun nedeni de hidrojen bağlarının, hızlı bir şekilde hareket edebilen molekülleri bir arada tutabilecek kadar güçlü olmamasından kaynaklanır. Su molekülleri donma noktasına ulaştığı ve sıcaklığın düşük olduğu ortamlarda hareket hızının azalmasıyla hidrojen bağları etkisini gösterir. Bu yüzden donma eşiğine ulaşan su molekülleri hidrojen bağlarına göre düzenlenir. Su moleküllerinin türünün açısal moleküllerden oluşmasından dolayı, su moleküllerinin hidrojen bağlarının etkisiyle birlikte bir düzene gireceği sırada moleküller arasında pek çok boşluk oluşur. Oluşan bu boşluklar yüzünden donan suyun hacmi artışa geçer. Bu durum buzdağları içinde geçerlidir. Çünkü buzdağları da donmuş bir tatlı sulardan oluşur. Tamamen su dolu bir şişeyi dondurduğumuz zaman patlamasının asıl nedeni budur. Hacmin artışa geçmesiyle donan suyun öz kütlesinde azalma gerçekleşir. Buzun yoğunluğu sıfır derecede 0.92 g/cm3 ve suyun yoğunluğu 25C’de 1 g/cm3’tür. Yani su buzlardan daha yoğundur. Dolayısıyla su buzdağlarından da Meydana gelen bu yoğunluk farkından dolayı buzdağları suda batmaz ve buzdağlarının bir kısmı su üstünde kalır ve buzdağları yüzer.

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir