İstanbul’un gizli hazineleri

featured

İstanbul her yeri tarih kokan, köklü ve mistik bir geçmişe sahip bir şehir. Eskiye özlem duyanlar, geçmişin ruhunu taşıyan İstanbul sokaklarında dolanmak için pek çok neden bulabilir. Bunlardan biri de İstanbul’un antikacılarıyla meşhur semtleri. Bedenleri ihtiyar ama ruhları genç birçok ürüne ev sahipliği yapan İstanbul’un antikacıları, tutkuyla geçmişin izlerini onaran ve yeni sahipleriyle buluşturan insanlarla dolu. Bulundukları semtler ve meslektaşlarıyla dayanışma içinde olan bu yerler, eskinin dönüşümüne ve sürdürülebilirliğine ilgisi olan herkesi davet ediyor. Gerek tarihi dokusu gerekse mahalle kültürüyle dikkat çeken Kadıköy, Balat ve Çukurcuma’da hatıralarla yüklü eşyaların yer aldığı antikacıları keşfe çıktık.

Beyoğlu kalabalığının bir sokak aşağısı: Çukurcuma

Çukurcuma; Beyoğlu kalabalığının bir sokak arkası, sakin bir yer arayanların durağı. Galatasaray Lisesi’nin yanındaki Fransız Sokağı’ndan aşağı süzülerek ulaşabileceğiniz bir semt. Bir dönem romanlara ve filmlere ev sahipliği yapmış eski evleri, antika dükkanları, şık küçük kafeleri ve sanat galerileri ile ünlü. İstanbul’da antika ve mobilya eşyalarının en nadide örneklerinin sunulduğu turistik bir merkez konumunda. İstanbul’un en çok ürün çeşitliliğine sahip antika dükkanlarına ev sahipliği yapıyor. Mücevherlerden eski teneke kutulara, avizeden gezici lambalarına birbirinden renkli ürünleri bulabileceğiniz Çukurcuma’da 9. yüzyıl Osmanlı nakış işlemelerine veya 18. yüzyıldan kalma antikalara rastlamak mümkün. Küçücük duran dükkanlar içeri atılan bir adımla bambaşka dünyalara kapı aralıyor.

Rengarenk evlerin ve antikanın buluşma noktası: Balat

Eminönü kıyısının ötesinde, arnavut kaldırımlı sokakları ve tarihi binalarıyla saklı bir yer Balat. 200 yıllık birçok renkli evin sahibi. Bir zamanlar İstanbul’un unutulmuş arka bahçesi Balat, tarihi dokusu, kafeleri, dik yokuşlu sokakları, mezatçıları, sinagogları, kiliseleri ve birbirlerine çamaşır ipleriyle bağlı evleriyle son yıllarda dönüşüm geçirerek popüler bir konum haline geldi. Kültürel gezilerin ve fotoğraf buluşmalarının yeni merkezi aynı zamanda. Eğimli ve renkli sokakları boyunca adım adım ilerlendiğinde, İstanbul’un bambaşka bir yüzüyle karşılaşmanın heyecanı sarar ziyaretçiyi. En karakteristik özelliklerinden biri, burada kümelenmiş mezatçı, antikacı ve ikinci el eşyalar satan eskicileri. Her ne kadar şimdilerde köşebaşlarında açılan tematik kafelerle, tasarım ve vintage dükkanlarıyla farklı bir serüvene geçiş yapsa da Balat’ın ana dokusu yine antikacılardan oluşuyor. Fener ve Ayvansaray arasındaki bu semt, tarihi yarımada Haliç’in kıyısında, İstanbul’un geçmişi ve bugününü bir araya getirerek ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Kadıköy’de antika molası: Tellalzade Sokak

Tellalzade Sokak, Kadıköy’ün en eski yerleşim yerlerinden biri. Tarihi binaları, küçük çay evleri ve mistik görünümüyle Anadolu Yakası’nda zamanın durduğu yerlerden. Şehrin, semtin tüm gürültüsünden uzak, sizi geçmişe doğru yolculuğa çıkaran nadir bir yer. Bundan 20 yıl kadar önce Kadıköy Çarşısı’nın kör noktasında kalan sokak depo olarak kullanılırken, farklı yerlere dağılmış antikacıların birer ikişer gelmesiyle Antikacılar Sokağı ismini almış. Yıllar içinde kendi kültürünü oluşturan, nostalji severlerin buluşma merkezi olmuş. Işıl ışıl eskiye ışık tutan şamdanlar, avizeler, farklı zamanlarda soluklanma noktaları sandalyeler, farklı dönemlere ait tablolar ve daha nicesi dükkanları dolaşırken karşınıza çıkabileceklerden bazıları. Konumu itibarıyla herkesin mutlaka uğradığı veya sokağında oturup bir çay içerken atmosferini içine çektiği bir sokak burası. Dükkanlar samimi yüzlerle dolu ve şöyle bir geçerken bile sizlerle göz göze gelen birçok özel ürün keşfedileceği günü bekliyor.

Yazı: Öykü Bilgin / Fotoğraf: Ömer Sami Ciminli