Ukrayna’nın Cenneti Lviv’de Gezilecek Yerler

Lviv’de Gezilecek En İyi 5 Yer – Görülmesi Gereken Yerler

Batı Ukrayna kesiminde yer alan Lviv şehrini, gezmek ya da tanımak mı istiyorsunuz, o zaman okumaya devam edin, çünkü cennete düştünüz. Dünya listesini, tarihiyle mimari eserleriyle ve dahası kültürleriyle sizleri aşık edecek bir şehirden ve gezilecek yerlerinden bahsetmekteyiz. Vurgulamaz istediğimiz bir ticaret yolunda yer alan, “lviv şehri” orta çağ belirtilerinden çok ,şimdilerde elit bir durum aldı. Ukraynalısı, Polonyalısı, Almanı vb birçok kesim, bu ticari ve adeta kanat açabileceğiniz kente akın etmiş bulunmaktadır.

Bu varlıklı kentin çeşitlilik açısından barındıran, Rönesans eserleri ve kiliseleri ile adeta kendine çekmektedir. Ucu bucağı olmayan karmaşık sokaklar, Ukrayna tarihindeki, en iyi müzeleri, araba galerini ve tiyatro sanatları ile bir çok mekanlara eşlik etmektedir. Şimdi gezilecek ve görülmesi gereken yerlere el atalım ne dersiniz ?

 

  • Eski Şehir (Old Town)

 

Lviv kenti, İkinci Dünya Savaşının sonuçlarından etkilenen, büyük tahriplerden kaçma şansına hakimdi ve Karadeniz ile Orta Avrupa arasına bağlı, ticaret hattından tek bir seferde geçmeyi beklediğinizden daha güzel bir mimari tabloyla sizleri baş başa bıraktı.

Eski Şehir, birçoğu kusursuz mevkide yer alan binlerce merkez oranından fazla kayıt altındaki cezbeden merkezi ile dolu,  Dünya Mirası bölgesidir.

Sofistike tarzını andıran, taş mimarisinin bereketi ile, dolup taşmakta olan, tüm ahşap binalar yangınlar sonrası yok olduğundan, kısmen bir felaketin eşiğine gelmekteydi.

Gezi turunun başlangıcı için, öncelikle Pazar Meydanına bir el atın diyebilirim.

Lviv’de Gezilecek En İyi 5 Yer – Görülmesi Gereken Yerler

2)   Aziz George Kilisesi

Yüzyıla istinaden katolik kilise, şehrin Batı kısmına tepe bakışı Lviv kentine bakmaktadır.

15 yıldan fazla bir süre içerisinde tasarlanmış olup ve dış dekorasyon açısından mümkünlük seviyesinde zengin bir görkemlilik sunmaktadır.

Soluk sarı rengini barındıran duvarlara istinaden, büstleri, korkuluklar ve son derece süslü kapı girişleri vardır.

Ana kapı üzerinde, her ikisi de Çek heykeltıraş Johann Georg Pinsel’e ait eserler ile birlikte St. Leo tasarım imzalı  heykeller yer almaktadır . Tüm bu sahnelerden sonra, iç mekan açısından önemi barındıran,  Ukrayna, Yunan timsali Katolik Kilisesi’nin bazı seçkin sanatlar açısından ve mezarlar gibi görülmesini sağlayan, cezbedici şeylere tanıklık edeceksiniz.

 

  • Pazar Meydanı

Eski Kent üzerindeki bu sokaklar, Lviv Belediyesini kuşatan, tarihi kalıntıların odağında, ve Merkez meydanında birleşen bir alan “Pazar Meydanı.

Pazar Meydanı oraya ait yerliler, gezintiye çıkmış turistleri ve sokak sanatçıları ile ünlüdür. Kesinlikle bu meydan üzerinde gördükleriniz sizleri şaşırtacaktır, meydanın her iki kesimine bakan, Rönesans\’tan önce (özellikle doğu kısmında) ve daha sonrasında önemli çizimlere sahip cezbedici evlere tanıklık edeceksiniz.

Çoğu, kalabalıklar üzerindeki meşhur barları, keşfedilmeye hazır restoranlar ve kafeleri ile birlikte gezmeye doyum olmayan çok sayıda müze ve anlaşabileceğiniz esnaf dükkanları sizleri beklemektedir.

Sizleri çevreleyen klasik çeşmeler, her köşede başında ilgi odağınız olacağından eminim.

 

  • Aile Şapeli

 

Katedral Meydanı’nın Doğu kısmına ilerlerken, benzeri olmayan sizleri içine çeken 17.yüzyıldan kalma bir Mannerist şapeli sizleri beklemektedir.

Tamamen kumtaşı oymaları ile kaplı olmasıyla birlikte, bu alanı deşifre altında tutmak zamanınızı alabilir.

Alt kısımda Havariler St Peter ve St Paul heykeltıraşları ile birlikte, orta kısımda Latince yazıtlar mevcut olurken, yoğun bir tempo şeklinde sizleri bekleyen üçüncü kat kısmında adeta tutkuyu öne seren sahneler yer almaktadır.

Haç ve çarmıha gerilmeyi taşıyan simgeleri de görebilirsiniz.

Ayrıca, karmaşık bir durum içerisinde, iç mekana odaklanmış bir sürü dekorasyon eşlik etmektedir.

Sizleri aydınlatan fener ile birlikte kubbe üzerinde görebileceğiniz  peygamberleri, melekleri, havarileri ve İsa’yı temsil amaçlı 36 heykel paneliyle baş başa kalacaksınız.

Eczacılık Müzesi 

5)  Eczacılık Müzesi

Kara Kartal ismi altında ve  Ukrayna\’da etkileşimini gösteren en eski eczane olarak adlandırılır.

Görünümü eski olan laboratuvarın, kütüphane ve, eczacısının yaklaşık olarak 300 yıl öncesine dayanan 13 odanın da olduğu gözlenmektedir.

Binanın yaşına istinaden, 4 element toprak, su, Ateş ve havayı, çağrıştıran manzaralarla boyanmış içeri ile birlikte eşik bölümünü geçtiğinizde, turdan kalma yüzyıllar öncesine ait rahatsızlık üzerine yazılmış reçetelerle birlikte garipsenecek ilaçları tanık olacaksınız.

Terazi çeşitleri, galeri bölümü, havaneli ve karıştırılması hoş harçlar gibi tarihi laboratuvar malzemelerinin yanı sıra 1700’lü senelere ait saklanmış toprak ilaç kavanozları ile birlikte antika kitaplarla dolu dolaplarla yer edineceksiniz.

Görülmesi ve gezilmesi gereken yerlere , Ermeni Kilisesi ile devam ediyoruz.

ERMENİ KİLİSESİ

Lviv kentinde 13.yüzyıldan itibaren, Ermeni grubu var olmaktadır ve bunlarla birlikte Sovyetler Birliği dönemine ait göç akınlarından sonra binlerce kişi buraya yerleşmiştir.

Şehrin en eski Kilisesi olarakta adlandırılan Ermeni Kilisesi 1360 tarihinden bu yana işlevini sürdürmektedir.

Kilise bir takım yangın sebepleriyle değişikliğe gitmiş, ancak tapınağın Doğu tarafındaki, Bizans dönemine ait kalıntılar (Ermeni haçlarını temsil eden yazılar) sizlere kapılarını açmaktadır.

Dışarıdaki kemerli avlunun Güney cephesi de tarihi anlara eşlik edip görmenizde fayda vardır.

1900’lü yıllara doğru kilisenin iç kısım duvarları Polonyalı sanatçılar tarafından yeni bir renk tuvali almıştır.

 

Lviv Cephaneliği

Şehrin üç tarihini barındıran , temellerin birinde Lviv Tarih Müzesine ait bir bölüm bulunmaktadır.

Merkeze yakın doğu çerçevesine bakan, yokuş yukarı sert bir yürüyüş temeli olan, fakat eski silahların yer aldığı, bir nebzede olsa anın tadını çıkarmakla birlikte herkesi meraklandıracak.

Sergi 1000 yıl öncesine dayanmakta ve 30 ülke içerisinde yayılmaktadır. Bununla birlikte, çeşitli karmaşıklığın konusu olan keskin bıçaklara ve eski döneme ait ateşli silahlara sahiplik etmektedir.

Bu değerli parçaların birçoğu görülmek üzere hazırlanmış ve bu dekorların değerli taşlar ile süslenmesi ve fildişi ve sedef ile renk katmıştır.

Görülmesi gereken bir başka önemli kılıç ise, “Zülfikar” adında 17.yüzyıldan kalma iki ucu keskin bir Osmanlı dönemine ait kılıçtır. Ayrıca Orta Çağ döneminden kalma Polonya eseri topuzlar ile, bir İtalyan Rönesans törenine ait kasklar, 17.yüzyıl dönemine ait bir Tatar kalkanları ve 1500’lü ve 1600’lü dönemler bazında Lviv’de önemli heykeller de yer almaktadır.

Görkemli Opera ve Bale Tiyatrosu

Lviv kentine ait görkeme şayan opera Binası, şehrin bütünleşmiş simgesinden biridir ve özgürlük Meydanı olarak adlandırılan meydanda yer almaktadır.

1890’lü yılların başında, bir tasarım yarışması sonucunda Polonyalı mimar Zygmunt Gorgolewski tarafından kazanılmasıyla birlikte ve bina üzerinde teknik restoreler yapılmıştır. Bu yer aslında, yeraltı bataklığına yönlendirilen Poltva Nehri kısmındaki kuru bir bataklıktı.

Sanatsal tiyatro daha sonrasında beton bir platform üzerine yapıldı. ve birkaç yıl sonra dayanamadan çöküntüye uğradıktan sonra dengelendi.

Neredeyse 120 yılı aşkın zamandan sonra, bu muhteşem yer, koltukların inanılmaz derecede ucuz olduğu bir alan olmakla birlikte sizlerin seyrine ve dinletisine hitap eden, veya akşam performanslarının yüksek bir kültür patlaması ile  elde edilen bir yer olmaya devam etmektedir.

Rezidansta 90 konutlu bir orkestra ile birlikte, birinci sınıf solistlerin eşlik ettiği  ve hepsi geniş bir bilgiye sahip bir bale topluluğu göze çarpmaktadır. Sizlerin de eğer yurtdışı planınız var ise, önerilerimize kulak verebileceğinizi umuyoruz. Sizlerde bu tatil cennetini kaçırmak istemezsiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir