Usta oyuncunun hayatını anlatan “İyi ki yapmışım” belgeseli Netflix’te gösterime girdi. Metin Akpınar gazeteoksijen’den İlke Gürsoy’un sorularını yanıtladı. Akpınar, “60 yılımı bu toplumun mutluluğu için harcadım. Bunun hediyesi” diyor belgesel için.
“Öyle olunca çok kızdık”
Salgın nedeniyle belgeselin belediyelerde gösterilemediğine dikkat çeken Akpınar, “Öyle olunca biz de kızdık, yapmadık. Beş gösteri falan yapıldı. İki saate her şey sığmıyor. Biz sonraki sohbetlerde hem soruları cevaplıyorduk hem de benim seyirciyle temasım bakımından önemliydi” dedi.
“Ben ağlamadım”
Belgeseli izleyen insanların hüzünlendiğini ve ağlattığını soran Gürsoy’a Akpınar şöyle yanıt verdi; “Ben izlerken ağlamadım, neticede yaşadığım ve anlattığım şeyler. Ama çok zarif ve entelektüel davranmışız, hiç ajitasyon yapmamışız. Seslendiren Tilbe Saran da öyle konuşmuş, ben de öyle konuşmuşum. Ama sahneler girince tabii ben de heyecanlandım. Bellek her şeyi hatırlamıyor, bazı şeyleri kenara atıyor, hipokampüste var ama güncel değil. Onlar güncelleniyor ve arkası geliyor.”
“Tevazu göstermek istemem”
Belgeselin için “son üç dileğimden biriydi” ifadelerini kullanan Metin Akpınar konuşmasını şöyle sürdürdü; “Biz son yüzyılın 25 senesinde başarılı bir kabare tiyatrosu tarihi yaşadık. Çok tevazu göstermek istemem. Haldun Taner sayesinde, bizim de emeğimizle Türk tiyatro tarihine altın harflerle yazılan bir bölümdür. Orada ben tiyatro işimin bittiği kanaatine vardım. Eksik olan bir belgesel, bir kitap, bir de müzeydi. Emrihak vaki olmadan bunları yapmak istiyordum. Artık 80 yaşına geldik. Sanatçılar ölmez çünkü sabit eser bırakır. Oysa tiyatro buza yazı yazmaktır, ondan bir şey kalmıyor. O nedenle bir belgeselle bir şey bırakmak iyi olur diye düşündüm. Bir de biz giderek mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olduk. Ona ulaşmanın da zorluğunun farkındayım ama hiç değilse vasatı iyiye, iyiyi en iyiye çekmeye çalıştık. Selçuk Metin iyi bir yönetmen. Haldun Taner belgeselinden biliyorum kendisini. Konuştuk ve başladık. Benim son üç dileğimden biriydi.”
