Genel anlamda yapılan araştırmalar neticesinde, geçmiş tarihlere baz alındığında, atların uysallaştırıldığı ve bununla birlikte, bu canlıların insanların yönünde etkin bir rol oynadığı bilinmektedir. Tarihi zaferlerin altında yatan sırlar belki de bu hayvanlar sayesinde gerçekleşmiştir. Hızlı hareket etkisine sahip bu hayvanların, günümüze ve geçmiş tarihlere bakıldığında, hem ticaret yapılırken ağır yüklerin verdiği sorumluluk anlamında etkileri olurken, diğer yandan ise insanlar üzerindeki bir yerden bir yere seyahat’in öncüleri arasında yer almaktadır. Ayrıca hayvanların besinlerinden yararlanıldığı da bilinmektedir.
Ortaya konulan barikatlardan rahatlıkla atlayabilen atlar, hızlarıyla da ön plana çıkmaktadır. Bilindiği üzere gözle görülebilir ağırlığa sahip olabilen atların, taşıma yönünden tek tırnakları olması gözlerden kaçmamaktadır. Hayvanlar dünyasında da bu sebebiyetten ötürü sonuçlar tartışılırken, Bilim adamları yönünden takip edilen seviyelere göre, atların tek tırnaklı olma sebepleri arasında yaylalar ve çayırlar üzerinde daha hızlı hareket ettiği ve mesafeli koşuların sağladığına da yer verildi. Atlar bu sayede hem av olmaktan kendini sakınırken, diğer yandan elde etmek istediği yiyeceğe rahatlıkla ulaşabilmektedir. Mekaniksel ve evrimsel açıdan tek tırnaklı olmanın sonuçlarını da makalemizi okuyarak, bu konu hakkın da aydınlatmayı da hedeflemekteyiz. Bilimsel sonuçların odağında, genç evrim esnasında, neden tek tırnaklı olduklarına dair evrilmeye yönelik mekaniksel bir tavır ortaya atıldı.
Atlar Neden Tek Tırnağa Sahip?
Günümüzdeki atların tabanlarına yönelik, izlenim yakalarsanız şayet, körpeleşmiş parmakların yerine tek tırnaklı hareketi yakalayabilirsiniz. Bunların sonucunda mekaniksel evrilmenin, bilim açısından sonuçları da şu şekilde gözetilmektedir.
At tabanlarındaki bu evrimsel sonuçların odağında bilim adamları, günümüz ile geçmişi karşı karşıya getirerek, tükenmiş at türleri üzerinde deneyler yaptılar. Teknolojik verilerin ışığında, tek tırnaklı olmaların sebepleri de günümüz evrilmenin tanısı olarak göze çarpmaktadır. Sonuçlar baz alınarak, tabansal yapıların odağında koşu ve barikatlardan atlama üzerine karşı karşıya getiren bilim adamları, enerji tasarrufu sağlamak amaçlı yan tırnakları yok ettiğine kanaat getirirken, sergilenen bu tutumun dengesel pozisyonlar da sağladığı, iklimsel şartları da göz önünde bulundurularak, geçmiş tarihlere oranla, daha fazla mesafeye ulaşıldığı ve vücut semptomlarında, rahat bir tavrın sergilendiği ile karşılaşıldığı sonuçlarına varmaktadır. Tabi ki netleşmeyen bu sonuçlar ardında, karar vermekte elbet zordur.
Verilerin odağında, başlangıç dönemindeki atların, vücut çekimini karşılayabilmesi açısından, tabansal parmaklar önem arz etmektedir. Sonuçlar gösteriyor ki, tek tırnaklı olmanın yanı sıra, bileşen tırnakları yok etmesinin sebepleri, vücut çekimine yönelmesi ve dayanıksızlığı ortadan kaldırmak. Fakat günümüz atların, geçmiş tarihinden sonrasına dönüldüğünde, gösterilen izlenim, mekaniksel yönden hareketin sağlanması ve dayanıklığın her ortama ayak uydurması, bu neticeler ışığın da olumlu performans seyir etmesi gözlemlemektedir.
Bu yönden genç atlar, tırnakları yok ettiğinde enerji yönünden zaman kazandılar, hızlı sonuçlar ile birlikte mesafe oranını, çoğunlukla arttırdılar. Neticelerin ardında, öncelikle atların tabansal açıdan bir değişikliliğe sebebiyet verilemezken, gelişime oranla, tırnaklar üzerindeki artışın sonucu olarak mı yan tırnakların kaybolduğu yoksa tetikleyen sebeplerin olduğuna mı dair bir sonuca henüz ulaşılamamıştır.
Evrimsel sebeplerin ışığında, yapılan araştırmalar, sadece tek tırnağın atlarda olmadığı birçok canlı üzerinde de bu olayların yaşandığı varsayılarak, hayvanların tabansal denge üzerinden, oluşturduğu güçlerin nasıl bir dayanıklılık gösterildiğine dair araştırılmalar yapılarak, evrimsel zamana odakla, hayvanlarda görülen, bu çeşitliliğin çözülmesi yönünde sonuçlarda elde edilebilir. Antik dönemler sürecinde, bir çok savaşta yer almış atlar, kazanılan zaferlerin bir sırrı olarak gösterilebilir. Süre gelen zamanlar, yeni yeni sonuçlar gözetirken, evrimin bir kez daha kanıtlanabilir sonuçlarına da şahitlik etmekteyiz.